2 Haziran 2014 Pazartesi

SAHİL BALIK RESTAURANT - BURGAZADA

İstanbul’da balık yemeyi en sevdiğim yerlerin başında Burgazada gelir. Mayıs ayının son günlerinde de müdavimi olduğum Sahil Balık’ın işletmecisi Bünyamin Ayhan’ın daveti üzerine sezonu açmak üzere eşimle birlikte motora atlayıp soluğu Burgazada’da aldım. Şansımıza bu mevsime göre hava da oldukça güzeldi. Bu fırsatı kaçırmayarak adaya ayak basar basmaz hemen sofraya oturmayıp, Burgaz’ın oksijen deposu sokaklarında mor salkımlar eşliğinde kısa bir keyif yürüyüşü yaptık.


Burgazada’da iki iskele arasında yer alan restoranlardan, vapur iskelesi tarafında Sinem Dondurma’nın hem yanındaki Sahil Balık her zaman olduğu gibi kalabalıktı, Bünyamin Bey yüzünden eksilmeyen tebessümü ile bizleri karşıladı. Masamıza oturur oturmaz başlayan servis ile güzel bir ada akşamı geçireceğimizi anladık.


Bu yıl menüye yeni eklenen lezzetleri de tatmam için Bünyamin Bey sipariş vermememi kendisinin servisi koordine edeceğini söyledi. Bu güzel fikri benimsemekle beraber Sahil’e geldiğimde mutlaka yediğim kroket, ahtapot salatası ve atomu özellikle ihmal etmemesini rica ettim.


Masamıza gelen mezelerden bu sezona damgasını vuracağını düşündüklerimin başında fesleğenli levrek marin geliyor. Hem göze hem damağa hitap ettiğini söylemeliyim. Sahil Balık’ın klasikleri arasında yer alan pilaki, soya soslu uskumru, patlıcan salata, midye dolma, soya soslu uskumru ve atomu her zamanki gibi yine çok başarılı buldum.


Ama her geldiğimde en az iki parça yediğim mükemmel beyaz peynirden söz etmeden geçemeyeceğim. Bence en güzel rakı mezesi olan beyaz peynirin kalitesi, bir işletmenin en önemli kalite belgesidir. Sahil Balık bu açıdan bakınca da farkını tüm misafirlerine hissettiriyor.


Kanaatimce kalite ve hijyene verdikleri önemle beş yıldızı ve tüm övgüleri hak ediyorlar. Bunun kanıtı olarak da adada görmeye pek alışık olmadığımız şekilde yarı açık mutfak konsepti ile hizmet vererek bu konuya meraklı olan herkesi şaşırtıyor ve takdirlerini de topluyorlar.


Ara sıcaklara gelince Bünyamin Bey öncelikle fırında deniz mahsullü patlıcanı denememi istedi. Yıllar önce Sarıyer’de bir kere denediğime benzer şekilde hazırlanan bu özel lezzetin benim damak tadıma çok uygun olduğunu söylemek istiyorum.


Adaya her geldiğimde yemeden masadan kalkmadığım kroket yine beni benden aldı. Kalamar tava tam sevdiğim kıvamda ve hiç yağ çekmeden kızartılmıştı. Son olarak güveçte pişirilmiş mantarlı ahtapotun tadına baktım. Bu lezzete ara sıcak demenin haksızlık olacağını düşünüyorum. Nitekim bizde o gece balık hakkımızı güveçte ahtapottan yana kullandık.


Yıllara dayalı tecrübemle balık sevenlere gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki Sahil’de balık fiyatları müşteriye göre değil, makul ve her müşteri için eşit seviyede, hal böyle olunca da istediğiniz balığı layıkıyla yiyebiliyorsunuz.


Sahil Balık’ta Burgazada sakinlerinin sıcak ve samimi ortamını bulmanız Size keyifli ve güzel bir yemek yeme imkanı sunuyor. Bizde bu ziyaretimizde adanın genç kuşak yazarlarından Hakan Bıçakcı ve Ailesi ile yan yana masalarda oturunca, son kitabı üzerine keyifli bir sohbet etme şansını yakalamış olduk. İstanbul’da bu atmosferi başka yerlerde yakalayabilmek maalesef hiç kolay değil...


Sahil’de mükellef bir yemeğin bedeli her yerde olduğu gibi içtiğiniz içki miktarı ve yediğiniz balığın cinsine göre değişim gösterecektir. Ancak makul bir masada ortalama kişi başı hesabın 70 ile 100 TL arasında olacağını söylemem yanlış olmayacaktır.

Özellikle cumartesi ve pazar günü yer bulmanın pek kolay olmadığını bu nedenle rezervasyon yaptırarak gitmenizi öneriyorum.

Adres: Çarşı Cad. No:4 Burgazada – İstanbul
Tel: 0216 381 12 11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder