31 Ağustos 2014 Pazar

TEMENYE BALIKÇISI - PENDİK

Pendik Marintürk Yat Limanı içinde yer alan Temenye Balıkçısı’na kurucusu Cem Karabulut’un daveti üzerine gittim. Marintürk’de bence en güzel konuma sahip olan mekanların başında tüm marinaya hakim terası ile Temenye Balıkçısı geliyor. Bu güzel manzara eşliğinde ve gün batımında yemek öncesi Cem Bey ile sohbet ederken “Temenye” isminin bulundukları bölgenin eski adı ve bir mesire yeri olan “Temenye Burnu”ndan geldiğini öğrendim.


Uzun yıllar Boğaz’da farklı mekanlar işleten Karabulut Ailesi 1998 yılından beri işlettiği Bebek Balıkçısı’na kardeş olarak 2011 yılında Anadolu Yakası’nda Temenye Balıkçısı’nı kurmuş. Yıllara dayalı edinilen tecrübenin tüm izlerini taşıyan bu şık işletmede gözünüze ilk önce saat gibi çalışan servis ekibi ve sonrasında kusursuz lezzetleri ile mutfak ekibi çarpıyor. Cem Karabulut’ta Boğaz’dan sonra Pendik’te yakalanan başarının en önemli sırrının uyumlu ekip çalışması olduğunu vurguluyor. Temenye Balıkçısı ambiansı, servisi ve yemeklerinin lezzeti ile Boğaz restoranları kalitesiyle hizmet veriyor. Bu ekibi bir orkestra şefi gibi idare eden ve her daim işinin başında olan uzun yıllara dayanan tecrübesi ile Cem Karabulut’un da bu başarıdaki rolünü belirtmeden geçmemek lazım diye düşünüyorum.


Cem Bey ile keyifli sohbetimiz devam ederken Temenye Balıkçısı’nın Executive Şefi Ercan İçli yemek servisini başlattı. İlk önce Ercan Bey’in seçtiği soğuk meze çeşitlerinden somon pastırma, atom, Ermeni Pilakisi, levrek marin, yoğurtlu patlıcan, tabule, sebice (cevice) ve ahtapot salatası masamızdaki yerini aldı.


Ülkemizin ve dünyanın farklı bölgelerinin lezzetlerinden oluşan mezeler arasında Antakya’nın biber yoğurtlamasının bir türevi olan atomu, bir Güney Amerika ülkesi olan Şili’nin önde gelen lezzetlerinden levrek, acı biber ve lime’dan yapılan “Sebice”yi (cevice), sos dengesi mükemmel olan levrek marini ve somon pastırmayı çok beğendim. Masamızdaki Arap mutfağının temsilcisi olan “Tabule”yi ise alışılmışın dışında hafif ekşimsi ve rakı sofralarının vazgeçilmezi olan beyaz peyniri ise biraz sert bulduğumu söylemeliyim. Temenye’de kullanılan yöresel malzemelerin tamamının bölgesinin en iyi üreticilerinden temin edildiğini belirten Cem Karabulut bu özellikli ürünlerin Şef Ercan İçli ve ekibinin özgün yorumuyla yemeklerin lezzetine lezzet kattığının altını çizdi.


Av yasağının son günlerinde olmamıza rağmen Temenye Balıkçısı’nın mostrasının zenginliğine dikkat çekerek müşterilerine her zaman en iyi hizmeti vermek için iyi iş ortaklarıyla çalışmaya özen gösterdiklerini de özellikle belirtti. Keyifli sohbetimiz devam ederken ara sıcaklarımız gelmeye başladı.


Bu keyifli ortamda ahtapot güveç, levrek dolması, lezzet topu ve deniz mahsulleri beytiyi denedik.


Şunu söylemeliyim ki servis edilen ara sıcakları her lezzet severi baştan çıkaracak kadar başarılı buldum.


Ama aralarında yumuşacık ve tam kıvamında pişirilen “Güveçte Ahtapot” ve karides etrafına sarılan halka kalamarın ahşap kürdana takılarak baharatla marine edilmesiyle hazırlanan “Deniz Mahsullü Beyti”yi çok ama çok beğendiğimi özellikle belirtmek istiyorum.


Bu kadar lezzetli yemeklerden sonra balığa yer kalmayınca tatlı ve kahve servisiyle geceye devam ettik.


Dondurmalı irmik helvasını biraz tatlı bulmama rağmen İzmir’den özel olarak getirilen tahin helvasını keyifle yedim. Cem Bey’den tüm bu lezzetlerin ortalama olarak alkolsüz kişi başı 80-100 TL arasında yenilebileceğini öğrendim.

Adres: MarinTürk İstanbul City Port A Blok No:7/8 Pendik / İstanbul
Tel: 0216 511 10 48-49
www.temenyebalikcisi.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder