KEBAPÇI İSKENDER (MAVİ DÜKKAN) - BURSA

Bursa’ya yolunuz düştüğünde ve karnınız acıktığında aklınıza ilk olarak bir Bursa klasiği olan İskender Kebap gelir.
Bursa'da en güzel İskender nerede yenir sorusunun cevabı herkese göre farklı olsa da...
Bence Bursa'da yaşayanlar nerede İskender Kebap yiyorsa en güzel İskender oradadır...
Bu bakış açısı ile Bursa'da yaşayanların yoğun ilgi gösterdiği küçücük Mavi Dükkan’da İskender yemediyseniz çok şey kaybettiğinizi düşünüyorum.

Dediğim gibi pek çok farklı yerde hepsi birbirinden lezzetli damak tadınıza uygun İskender Kebap yiyebilirsiniz, ancak Mavi İskender'in benim damak tadıma biraz daha uygun olduğunu kanaatindeyim.
Bursalı arkadaşlarımı dinleyerek ilk olarak gittiğim gün yaklaşık 45 dakikalık bir beklemenin ardından o muhteşen lezzet ile tanıştım.

Ama bu ilk ziyaret sadece o muhteşem lezzet ile tanışmama değil bu lezzetin tarihi ile de tanışmama neden oldu.
Cevat İskenderoğlu'nun yetmiş yıldan fazla bizzat çalıştığı tarihi mekân olduğunu öğrendiğim bu küçük 40 kişilik dükkan için İskender Kebabın mabeti demek yanlış olmayacaktır.

Yıllardan beri değişmeyen lezzeti ve ruhu ile orijinalliği korunan mavi dükkân, kapı önündeki renkli çiçekleri, müdavimleri tarafından konulmuş masa isimleri (Gemi dibi, vantilatör altı, bizim masa gibi) ile her müşterisini büyük bir özen ile ağırlıyor.

Cevat İskenderoğlu’nun bu küçük Mavi Dükkan ‘ında yenen İskender Kebab'ın lezzeti dededen toruna 3 kuşaktır hiç değişmiyor.

İskender kebabın lezzetindeki en büyük sırrı etin kalitesi ve pişirme yönteminden kaynaklanıyor. Uludağ yaylalarındaki otlar ve kekik ile beslenerek özel olarak yetiştirilen koyun ve kuzu etlerinin farklı bölümlerinin lezzetlerinin birbiriyle karışmasıyla bu kebaba hayat veren döner ortaya çıkmaktadır. Büyük bir özen ile hazırlanan döner kebap odun ateşinde pişirildikten sonra pide, özel tereyağı, sos, yoğurt, domates, yeşilbiber ilavesiyle muhteşem bir İskender Kebaba dönüşmektedir.

Bu tarihi dükkanda yediğiniz İskender Kebabın tarihi öyküsünden kısaca bahsetmek gerekirse ; 1870’li yıllarda kuzuyu bir bütün olarak ve yere paralel biçimde odun kömürlü bir ocakta pişirilmektedir. İskender Efendi farklı bir usul deneyerek kuzu etini sinir ve kemiklerinden ayırır, dikey çubuğa kat kat yerleştirir ve tasarladığı dik bir ocağın önünde döndürerek odun kömürü ile pişirir. Bu lezzetli eti pide, özel tereyağı, sos, yoğurt, domates, yeşilbiber ilavesiyle sunarak bugünkü İskenderin ilk sunumunu gerçekleştirir.

Bu tarihi mekanı özellikle öğlen ve akşam saatleri arasında her daim dolu ve kapısında bekleyen müşteri kuyruğu ile görmek Sizi şaşırtmasın bu Bursa'da yaşayanların alışık olduğu bir durum...

Dükkanın orjinalliği ilk günkü gibi korunmaktadır. Dükkanın girişinde eski zamanlarda servis etmek üzere kullanılan tabakların sergilendiği vitrinler renkli bir görüntü oluşturmaktadır.

Mavi Dükkan'da 1, 1,5 ve 2’lik porsiyonlar halinde iskender kebap servis edilmektedir. İskenderin yanında servis edilen açık veya kapalı ayranı , dileyenlerin tadabileceği patlıcan salatası ile nefis kızarmış patatesi bir alternatif olarak söylemeden geçmeyeyim.

Bu lezzet şölenin ardından süt ve tereyağının mis gibi kokusunu taşıyan sütlü tel kadayıfın sırrı sadece mavi dükkan da saklı. Rezervasyon kabul edilmeyen mekanda uzun bir sure de olsa sıra beklemenize değecektir. Hafta içi 11.00-18:30 saatleri arasında verilen servis haftasonu akşam saat 20:00'ye kadar devam etmektedir.

Bursa'ya geldiğinizde Atatürk Caddesi'nde Tayyare Kültür Merkezi'nin yanındaki Mavi Dükkanı kime sorarsanız Size gösterecektir. Ama Sizinde önünde sıra bekleyen kalabalıktan Mavi Dükkanı bulmakta çok zorlanacağınızı düşünmüyorum. Tarif almak isterseniz 0224 221 10 76'yı arayabilirsiniz.