“Yusuf Usta” Suadiye Emin Ali Paşa Caddesi'ndeki yerinde Adana'ya has lezzetlerle hizmet veriyor. 1993 yılında ilk dükkanını Anadolu yakasında Göztepe’de açan Yusuf Usta , 1999 yılından beri Suadiye'de apartmanlar arasında yeşiliklerle bezeli dükkanında lezzetlikebaplarını bizlerle buluşturuyor.
Yaklaşık 10 yıl once Yusuf Usta’nın bu leziz tatlarıyla kalabalık bir arkadaş toplantısı sırasında tanışmıştık.
Yusuf Usta’nın kebapçısına geldiğinizde kebap ve lezzetli mezelerinin yanı sıra sizinle yapmış olduğu hoş sohbeti gönüllerinizde iz bırakır. Yusuf Usta işlerin her safhasında satın almadan, servise kadar bizzat kendisi işin başında oğlu ile beraber çalışıyor. Mezelerin hazırlanmasından, etlerin pişirilmesine ve müşterilere servis edilmesine kadar her adımda kontrolü elinden bırakmıyor. Belki de kalitenin ve lezzetin temelinde bu yatıyor.
Gelelim ilk once bizlere sunulan mezelere…
Mezeler bu mekanda çok ağırlıklı değil. Zira Yusuf Usta mezeleri yedikten sonra midemizde etlere yer kalmayacağını savunanlardan. Bu mekanın favorileri arasında ince ince kıyılan marul yaprakları, tahin, sarımsak ve az suyla hazırlanan tahinli mezesi, sıcak lavaş ekmekleri ile sunulan tereyağı ve tulum peyniri, pastırmalı humusu, süzme yoğurtu, baharatı ve nar ekşisi Adana ‘dan getirtilen gavurdağı, patlıcanlı mezesi, taptaze roka-turp-nane-roka’dan oluşan yeşillik tabağı tam içki sofralarına layık.
Güzel sohbetimiz devam ederken garsonun elinde tabaklarımıza bırakılan yeni fırından çıkmış fındık lahmacunu ve minik peynirli pidesi ile eti ve bulguru kıvamında olan hazırlanalı maksimum yarım saati geçmemiş çiğ köftesini mutlaka denemenizi önereceğim.
Sahnede çöp şiş, ciğer şiş , kuzu tava ve ızgara da kızartılıp nar ekşisi ile tatlandırılmış arpacık soğan… Önce kuzu tava servis ediliyor. İçindeki malzemeler bol bol kullanılmış. Kuzu tava bonfileden yapılmış ve patlıcan, domates, sarımsak, soğan ile pişirilmiş. Herkes biraz lokma yemek için yarış halinde sofrada…. Ardından güzelce pişirilmiş minik minik kuyruk yağları ile birlikte şişe dizilmiş çöp şiş ve ciger şiş ustanın maharetli elleri ile lavaş arasına çekilerek sunuluyor. Lavaş içerisinde şişlerimizi alıp üzerlerine kimyon ve pul biber ve kekik ile daha da lezzetlendiriyoruz.
Aradan biraz vakit geçtikten sonra kebap siparişlerini almaya gelen garsona hepimiz Yusuf Usta’nın Adana kebabını tatmak istediğimizi söylüyoruz. Şimdi size Yusuf Usta’nın meşhur adana kebabından, yapılış aşamasından ve gizli püf noktalarından bahsetmek istiyorum.
Adana kebap = satır kıyma + kuyruk yağı
Büyük bir maharet ve titizlikle sinirlerinden ayrılan kuzu eti satır kullanılarak bıçak ile doğranıyor. Yani kesinlikle makine kullanılmıyor. Ardından kuyruk yağı etin içine katılarak hem etin daha da lezzetlenmesini hemde yumuşaklığını daha net bir şekilde hissetmemizi sağlıyor. Adana kebaplar normal kebaplardan biraz daha kalın olarak hazırlanıyor ve odun ateşinde kurutulmadan nar gibi kızartılıyor.
Tüm bu bilgilerin ardından kebaplarımız Yusuf Usta ile birlikte sofraya geliyor. Keserken dahi dağılan adana kebap , hem lezzetli hemde yedikçe yenilen türden.
Künefe ve arzuya göre çiğ kahve ile tatlandırılmış “kaşık ayva “ ikramı ile sohbetimize devam ediyoruz.
Herkes hem yediğinden hem içtiğinden hem de paylaşılan sohbetten yana oldukça keyifli olduğunu Yusuf Usta’yla paylaşıyor.
Fiyat olarak kişi başı yenilen ve içilenle doğru orantılı olarak 50-70 TL arasında hesap geliyor. Ama tüm bunlara değiyor.
İlk fırsatta denemeniz ve özellikle bahçe bölümü için rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ediyorum
Tel: (0216) 463 51 36 / 37
Tel: (0216) 463 51 36 / 37
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder